Biolive’in kurucu ortaklarından, Gıda Mühendisi Duygu Yılmaz, zeytinden biyoplastik üretti. Babasının kahvaltılarda yuttuğu zeytin çekirdeğinin sağlığa gerçekten faydalı olup olmadığını araştırırken, çekirdeğin içeriğinin biyoplastik üretimi için uygun olduğunu fark etti.
Bu fikrini, İstanbul Teknik Üniversitesi Kuluçka Merkezi’ne sunan ve kabul edilerek MBA ve liderlik eğitimleri alan Yılmaz, ardından ortaklarıyla tanışarak BIOLIVE’i kurdu.
Yılmaz, “BIOLIVE, Biyomalzemeyi uygun maliyetle üretmeye çalışan bir firmadır. Biz biyomalzemeyi sanayi sektörüne kazandırmaya ve yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.”
Neden biyomalzeme ve Biolive nasıl doğdu?
Biyomalzemenin sanayi sektöründe daha yaygın şekilde yer almasından yanayız. Bu alandaki çalışmalarımıza ilk olarak beyaz eşya, elektronik cihazlar ve otomotiv sektöründe kullanılabilirliği üzerinden başladık.
İlk 2 sene boyunca sektörde farkındalık yaratmaya çalışırken, pek destek aldığımızı söyleyemeyeceğim. Ancak bu durum bizi yıldırmak yerine farklı yoları denemeye sevk etti. Boğaziçi Üniversitesi’nden Enterprize ikincilik ödülünü alarak yurtdışında fikrimizi farklı platformlara duyurmak şansını yakaladık.
Ardından TÜBİTAK Kadın Girişimcilik alanında birincilik aldık. Bu ödülü, Ege İhracatçılar Birliği’nden kazandığımız ikincilik derecesi takip etti ve TC. Kültür ve Turizm Eski Bakanı Numan Kurtulmuş’tan ödül aldık. Vestel yatırım ortaklığı ile şirketleştik ve BIOLIVE doğdu.
AR-GE çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
Biomalzeme üretimi alanında plastik sektörünün yanında kozmetik sektörü için de AR- GE çalışmaları yürütüyoruz. Hedefimiz doğal malzemeden insan sağlığına dost ürünler üretmek.
Antibakteriyel biyoplastik üretmek de hedeflerimiz arasında. İlk 5 yıl içerisinde Türkiye’de otomotiv sektörü ve beyaz eşya sektöründe ürünlerimizin kullanılmasını sağlamak gayesindeyim. Bugün itibariyle 4 başlık altında AR- GE çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Dünyada biyomalzeme tercih ediliyor mu?
Önce biyomalzemenin ne olduğu ve avantajları üzerine bilgi vermek istiyorum: Biyomalzeme; nişasta, selüloz, mısır koçanı gibi maddelerden elde edilen, doğada kaybolabilen plastik demek. Bu plastikler bizim kullandığımız petrol türevi plastiklerden farklı olarak doğada 1 yıl içinde çözülmeye başlıyor. Bizim normalde kullandığımız pet şişeler, poşetler vb. ise 450 yıla kadar doğada kalıyorlar. Aynı zamanda 1 kg plastik, 6 kg karbondioksit emüsyonuna neden oluyor. Biyomalzeme dünyayı ve geleceğini korumak için gerekli ve zamanla tercih edileceğini düşünüyorum.
Tercih noktasında şöyle genelleyebiliriz; biyomalzeme ülkemizde çok bilinen ve yaygın bir malzeme değil ancak Avrupa, Amerika, Asya Pasifik Ülkelerinde kullanılıyor. Kimi yerlerde artık yasalarla da kullanımı devlet yoluyla teşvik edilen bir malzeme. Örneğin; Amerika’nın kimi eyaletlerinde “kullan-at” yasası getirildi.